İskele Meydanı’nda “Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası” kapsamında yapılan programda, ayaklarına zincirlerle dev şeker bağlanan performans sanatçıları gösteri sundu, aşırı şeker tüketiminin zararları hakkında bilgilendirme yapıldı.

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, etkinlikte yaptığı konuşmada, şekerin tetiklediği obezitede ABD ve Meksika’dan sonra Türkiye’nin dünyada üçüncü sırada olduğunu söyledi.

Sağlıklı genç nesillere ulaşılması için mutlaka şeker tüketiminin azaltılması gerektiğini belirten Erk, Türkiye’de, Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre günlük 50 gram olan şeker kullanım miktarının üç katının tüketildiğini vurguladı.

Erk, aşırı şeker tüketiminin başta kronik rahatsızlıklar olmak üzere birçok hastalığı tetiklediğinin altını çizdi.

“Şekerde ne yazık ki sınıfta kaldık”

Farkındalık oluşturmak için insanların yoğun olduğu noktalarda broşürler dağıtıp etkinlikler yaptıklarını ifade eden Erk, şeker tüketiminde henüz istenilen seviyeye inemediklerini kaydetti.

Erk, tuz tüketimi konusunda Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yaptıklarını ve bu konuda başarılı olduklarını kaydederek, “18 gram ortalama tuz tüketimini 10-12 gramlara indirebildik. Ama şekerde ne yazık ki sınıfta kaldık. 10 seneden beri uğraşıyoruz. 150 gram yetişkin başı günlük şeker tüketimini sadece 10 gram düşürülebildik. Bu nedenle bu konuda çok çalışmamız lazım.” diye konuştu.

Bunun için herkesin çalışması gerektiğini vurgulayan Erk, burada en önemli konulardan bir tanesinin ise çocukların kantinlerde sağlıklı gıdalara kavuşması olduğunu dile getirdi.

Nefroloji Uzmanı Dr. Bilal Görçin de şeker hastalığının, Türkiye’de ve dünyada en sık görülen kronik hastalıklardan biri olduğunu söyledi.

Şeker hastalığının tansiyondan daha zararlı olduğunu kaydeden Görçin, bu rahatsızlığın 20 yıl geçtikten sonra göz, kalp, beyin ve özellikle de böbreklere zarar verdiğini anlattı.

“Kilolu insanlarda şeker hastalığının ortaya çıkma oranı daha yüksek”

Dr. Bilal Görçin, şu an Türkiye ve dünyada 100 hastadan 40’ının şekerden dolayı oluşan böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girdiğini söyledi.

Kişilerin organlarında zarar oluşmasını önlemek için çok iyi şeker kontrolü yapmaları gerektiğine dikkati çeken Görçin, “İnsanların şekere yakalanmamaları veya ailelerinde şeker olduğu halde çok ileri bir yaşta şekerle karşılaşmamaları için mutlaka belli şeylerden kaçınmaları lazım. Bunların içerisinde en önemlisi kilo. Gerçekten kilolu insanlarda şeker hastalığının ortaya çıkma oranı çok daha yüksek. İkincisi hareketsiz yaşam. Üçüncüsü ise beslenme şekilleri. Özellikle hazır gıdalar veya şeker oranı farklı gıdalar. Bunlara dikkat etmek lazım.” değerlendirmesinde bulundu.