29 Ekim 2024 Salı
CNN’in haberine göre, Philadelphia Bölge Savcısı Larry Krasner yaptığı açıklamada, “America PAC ve Musk, Philadelphia vatandaşlarını kişisel bilgilerini vermeleri ve 1 milyon dolar kazanma ihtimali karşılığında siyasi taahhütte bulunmaları konusunda kandırıyor.” dedi.
Musk’ı kafa karışıklığı yaratabilecek “belirsiz veya yanıltıcı ifadeler” kullanarak tüketiciyi koruma yasalarını da ihlal etmekle suçlayan Krasner, “yasa dışı çekiliş düzenlediği” gerekçesiyle Musk aleyhine dava açtığını belirtti.
Başkanlık seçimlerinden önce konuya ilişkin acil tedbir kararı alınmasını isteyen Krasner’in ihtiyati tedbir talebine ilişkin duruşma 1 Kasım’da görülecek.
ABD Adalet Bakanlığı da Musk tarafından düzenlenen bu etkinliğin federal yasaları ihlal edebileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.
Musk’tan siyasi eylem komitesini destekleyen seçmenlere 1 milyon dolar vaadi
Musk, salıncak eyaletlerde Trump’ı destekleyen “America PAC” adlı siyasi eylem komitesinin kampanyasını imzalayanlar arasından 5 Kasım’a kadar her gün seçilecek kişiye 1 milyon dolar vereceğini duyurmuştu.
Çekilişe katılabilmek için kayıtlı seçmenlerin adres ile telefon numarası gibi kişisel bilgilerini vermesi ve anayasayı desteklediklerini belirten bir taahhütname imzalaması gerekiyor.
Şimdiye kadar, toplam 9 kişinin para ödülünü kazandığı açıklandı.
Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyet’in ilanının 101’inci yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaret etti.
Cumhuriyet’in ilanının 101’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında ilk tören, Anıtkabir’de düzenlendi. Tören, devlet erkanının Aslanlı Yol’da yürüyüşüyle başladı.
TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığındaki Aslanlı Yol’daki kortejde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, yüksek yargı organlarının başkanları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, kuvvet komutanları, siyasi partilerin temsilcileri ve diğer devlet erkanı yer aldı.
TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi Atatürk’ün mozolesine bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Daha sonra Erdoğan ve beraberindekiler, Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti.
TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk;
Bugün bizlere emanetiniz olan, milletimizin en büyük eseri aynı zamanda iftihar kaynağı olan Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümüne ulaşmanın haklı sevincini yaşıyoruz.
Bu gurur günümüzde, ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında yaşayan tüm vatandaşlarımızın, kalbi bizimle çarpan tüm soydaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum. Bu vesileyle Zat-ı Alinizi, silah arkadaşlarınızı ve aziz şehitlerimizi bir kez daha şükranla yad ediyorum.
Bölgemizde sınırların bir asır evvel olduğu gibi yine kan ve gözyaşıyla çizilmek istendiği bir dönemde vatanımızın bekasını, milletimizin güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alıyoruz.
Milli Mücadelenin, Cumhuriyetin ilanıyla taçlanmasını sağlayan birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu bu süreçte bizlere rehberlik etmekte, yolumuzu bir fener misali aydınlatmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti emin ve ehil kadroların riyasetinde maziden atiye uzanan muazzez yolculuğunu her zamankinden çok daha kararlı bir şekilde sürdürmektedir.
Ruhun şad olsun.”
İsias Otel’in dün açıklanan bilirkişi raporuna göre, binanın yana doğru, yani çekiçleme etkisi ile çökmediği; binanın öne yani Atatürk Bulvarı’na doğru çöktüğü tespit edildi.
Bilirkişi heyeti raporunda, yıkılmanın deprem kuvveti ile alakası olmadığı, binanın bulunduğu parselde 1 saniyelik periyot üzerinde oluşan spektral ivmede değerlerinin 1998 Deprem Yönetmeliği’nde binanın bulunduğu yer için verilen tasarım ivme değerlerini aşmadığı, binanın 1998 Deprem Yönetmeliği’ne uygun yapılmış olsaydı, depremde yıkılmayacağı vurgulandı.
Raporda ilk kez asansörden bahsedilerek, asansörün yapılması için de statik hesap yapmadan asmolen döşemede boşluk açılmasını, binanın temel kusurlarından biri olarak değerlendirildi.
Binanın yıkılma nedenlerinin imalattaki eksik ve kusurlar, yapım ve denetimdeki kusurlardan kaynaklandığı vurgulanan raporda ayrıca, daha önceki raporlardan KTÜ, raporunda kaçak katın önemine dikkat çekerken Gazi Üniversitesi, depreme etkisi olmadığını ifade etmişti; ancak bu raporda kaçak katın depreme etkisinden bahsedildi.
Bilirkişi raporuna göre, başta Ahmet Bozkurt olmak üzere tüm sanıkların (bugüne kadar hiç tutuklanmayanlar dahil) kusurlu olduğu tespit edilerek, raporda Mimar Erdem Yıldız’ın, inşaat mühendisi Mehmet Göncüoğlu’nun ve inşaat mühendisi Hasan Aslan’ın da olaydaki katkısı ortaya çıktı.
İsias Otel’in Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi heyeti tarafından hazırlanan bilirkişi raporu dün açıklandı. Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği avukatları tarafından raporun ilk değerlendirmesi yapılarak, kamuoyuyla paylaşıldı.
Dernekten yapılan açıklamaya göre, bu raporda gerek mahkemenin sorduğu, gerekse tarafların ve vekillerinin sorduğu tüm sorular tek tek cevaplandı.
-İlk kez asansörden bahsedildi…
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugüne kadar dosyada ikinci asansör ve bunun etkileri sadece tarafımızca ve tarafımızca dosyaya kazandırılmış olan uzman görüşünde açıklanmış idi. Bu raporda ilk kez asansörden bahsedildi ve bunun yapılması için de statik hesap yapmadan asmolen döşemede boşluk açılması, binanın temel kusurlarından birisi olarak değerlendirildi.”
-“Bu rapor, bugüne kadar gelen en kapsamlı rapor”
Açıklamada, davaya katılan vekilleri ve sanık müdafilerinin almış olduğu uzman mütalaaları dışında dosya kapsamına bugüne kadar üç bilirkişi raporu girdiğine dikkat çekilerek, “Bunlardan birincisi soruşturma aşamasında alınmış olan KTÜ raporu; ikincisi kovuşturma aşamasında alınan Gazi Üniversitesi raporu; üçüncüsü ise bu son gelen Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi raporu. Bu rapor, bugüne kadar gelen en kapsamlı rapor.” denildi.
-Binanın yıkılma nedenleri…
Binanın yıkılma nedenlerinin imalattaki eksik ve kusurlar, yapım ve denetimdeki kusurlardan kaynaklandığı vurgulanan raporda şu ifadelere yer verildi:
“Söz konusu raporda binanın, sanık müdafilerinin sürekli olarak ifade ettiği üzere yana doğru yani çekiçleme etkisi ile çökmediği; binanın öne yani Atatürk Bulvarı’na doğru çöktüğü tespit edildi. Nitekim Gazi Üniversitesi raporunda da binanın yana doğru çökmediği, çekiçleme olmadığı, varsa bile bunda da sorumluluğun son bitişik nizam olan İsias’ta olduğunu, derz aralığını bırakma yükümlülüğünün İsias’ta olduğu ifade edilmişti.
Sanık müdafilerinin sürekli olarak ‘deprem kuvveti çok fazlaydı, bu yüzden yıkıldı’ şeklindeki iddialarına karşılık bilirkişi heyeti, yıkılmanın deprem kuvveti ile alakası olmadığını, binanın bulunduğu parselde 1 saniyelik periyot üzerinde oluşan spektral ivmede değerlerinin 1998 Deprem Yönetmeliği’nde binanın bulunduğu yer için verilen tasarım ivme değerlerini aşmadığını, tasarımın 1998 Deprem Yönetmeliği’ne uygun yapılmış olsa idi yapının depremde yıkılmayacağını açıkladı.
Bugüne kadar dosyada ikinci asansör ve bunun etkileri sadece tarafımızca ve tarafımızca dosyaya kazandırılmış olan uzman görüşünde açıklanmış idi. Bu raporda ilk kez asansörden bahsedildi ve bunun yapılması için de statik hesap yapmadan asmolen döşemede boşluk açılmasını binanın temel kusurlarından birisi olarak değerlendirildi.”
Dernekten yapılan açıklamada, daha önceki raporlarda da belirtilen etriye aralıklarının uygun olmaması, etriye sıklaştırmasının yapılmaması, betonda olmaması gereken büyüklükte agregaların olmasının da bu bilirkişi heyeti tarafından yeniden dile getirildiğine dikkat çekildi.
-Kaçak katın depreme etkisi
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Daha önceki raporlardan KTÜ raporu kaçak katın önemine dikkat çekerken Gazi Üniversitesi, depreme etkisi olmadığını ifade etmişti; ancak bu raporda kaçak katın depreme etkisinden bahsedildi. Otel için yapılan modellemede asma katın eksik olduğu ve bu nedenle asma katın oluşturacağı burulma düzensizliği ve yumuşak kat etkilerinin statik hesaplarda görmezden gelindiği ifade edildi. Zemin etüt çalışmasının zorunlu olmasına rağmen yapılmadığı ifade edildi.”
-Tüm sanıklar kusurlu…
Açıklamada, “Söz konusu rapora göre başta Ahmet Bozkurt olmak üzere tüm sanıkların (bugüne kadar hiç tutuklanmayanlar dahil) kusurlu olduğunun ifade edildiği belirtilerek, “Mimar Erdem Yıldız’ın, inşaat mühendisi Mehmet Göncüoğlu’nun ve yine inşaat mühendisi Hasan Aslan’ın olaydaki katkısı ortaya çıkmıştır.” ifadeleri yer aldı.
-Tahliye edilen Halil Bağcının olayda kusursuz olmadığı…
Gazi Üniversitesi Raporu dayanak gösterilerek tahliye edilen Halil Bağcı’nın olayda kusursuz olmadığının, tam aksine bu yapıda alınması zorunlu olan 2001 tarihli statik hesap eksiğini gidermek için vermiş olduğu üç sayfalık baştan savma ve statik hesap özelliği taşımayan rapor ile binanın yıkılmasında temel belirleyicilerden olduğunun tespit edildiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere de yer verildi:
“Yine bu rapora göre 2001 tarihinde ruhsat alınmasının mümkün olmadığı, zira hem statik hesabın bulunmadığı hem zemin etüdünün bulunmadığı hem de mimar Erdem Yıldız’ın kendi uzmanlık alanını aşan taahhütlerde bulunduğu, bu sebeple ruhsatın esasen verilmemesi gerektiği ifade edilmiştir.”
Hizbullah’tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusuna karşı bir dizi saldırı gerçekleştirildiği belirtildi.
Lübnan’ın güneyinde İsrail ordusuna ait “Merkava” tipi bir tankın güdümlü füzelerle vurulduğu kaydedildi.
İsrail’in kuzeyindeki Kiryat Şmona ve Roş Pina ile Lübnan’ın güneyindeki Hiyam’da toplanan İsrail askerlerinin füzelerle hedef alındığı kaydedildi.
Açıklamada, “hedeflerin isabetli bir şekilde vurulduğu” ve İsrail askerlerinden ölen ve yaralananlar olduğu ifade edildi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. Yıl coşkusu tüm bölgelerde olduğu gibi İskele’de de yaşandı.
Cumhuriyet’in 101. Yılı nedeniyle İskele’de iki ayrı tören düzenlendi.
Cumhuriyetin 101. Yılı İskele’de iki ayrı törenle coşkuyla kutlandı.
İskele Ecevit Meydanı’nda düzenlenen ilk tören çelenklerin Atatürk Büstü’ne konulmasıyla başladı.
Saygı duruşunda bulunulmasının ardından tören İstiklal Marşı’nın okunmasıyla son buldu.
Törenin ikinci bölümü protokole dair zevatın tören birlikleri ve halkın bayramını kutlamasıyla başladı.
Daha sonra Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Bando Konseri gerçekleştirildi.
Törende günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Bekirpaşa Lisesi öğretmenlerinden Elif Aydın Besimoğlu , 29 Ekim 1923 yılında sadece saltanatın kaldırılarak Cumhuriyetin ilanı edilmediğini aynı zamanda anlayış ve yaşam şeklinin de değiştirilerek, Türk’e en çok yakışan idare biçiminin devlete egemen olduğunu vurguladı.
Bölge okul öğrencilerinin okudukları şiirlerle devam eden İskele’deki tören İskele Belediyesi Yıldızlar Halk Dansları Topluluğu’nun dans gösterisi ile son buldu.