Sağlıklı bir yaşam sürmek için vücudumuz pek çok minerale ihtiyaç duyuyor. Bunların kimini yediğimiz besinlerden kimini içtiğimiz sudan alıyoruz. İyot da işte bu önemli minerallerden biri…
Bazı besin kaynaklarında doğal olarak bulunan iyot, vücudun kendi kendine üretemediği bir element. Üstelik başta enerji metabolizması olmak üzere vücutta çok önemli görevleri bulunuyor. İyodun fazlası kadar eksikliği de bazı sağlık sorununa yol açıyor. Bunun için her yıl 1-7 Haziran arası “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası” ilan ediliyor. Hafta boyunca iyot yetersizliği konusuna dikkat çekilerek farkındalık yaratılıyor. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Eren İmre’yle iyot konusunda merak edilen sorulara yanıt aradık.
İyot mineralinin başta enerji metabolizması olmak üzere vücutta önemli görevleri bulunuyor. Vücutta tiroid hormonlarının yapımında da yer alıyor. Yine tiroid hormonları olan tiroksin ve triiyodotironinin önemli bir bileşeni. Tiroid hormonları, protein sentezi gibi vücutta gerçekleşen birçok biyokimyasal reaksiyonu düzenliyor. Bu nedenle tiroid hormonlarının yapısında yer alan iyodun yeterli alımı normal büyüme ve gelişme için gerekli. Yine anne karnındaki fetüsün ve bebeklerin iskelet ile merkezi sinir sisteminin gelişiminde önemli bir rolü bulunuyor.
İnsan vücudunda yaklaşık 15-20 mg iyot bulunuyor. Sağlıklı bir erişkinin vücudundaki iyodun yüzde 70-80’i tiroid bezinde depolanmış vaziyette bulunuyor. Tiroid hormonlarından T4 (tiroksin) hormonunun yüzde 65’ini, T3 (triiyodotironin) hormonunun ise yüzde 59’unu iyot oluşturuyor. Kan dolaşımına salınan iyot, tiroid bezi tarafından bağırsak ve karaciğer arasındaki sirkülasyondan geri alınarak tekrar tekrar kullanılıyor. Kullanılmayan iyodun fazlası ise idrarla atılıyor. İyodun besinler yoluyla dışarıdan alınması gerekiyor. Günlük alınması gereken iyot miktarı çocuklarda 90-120 mikrogram, yetişkinlerde 150 mikrogram. Hamile veya emziren kadınlarda ise yaklaşık 250 mikrogram diyebiliriz.
İyot eksikliğinin başlıca nedeni besinler yoluyla yeterince iyot alınamaması. İyodun yüzde 90’ı gıdalardan, yüzde 10’u ise içme sularından sağlanıyor. Burada okyanuslar ve denizler en önemli iyot kaynakları olarak göze çarpıyor. Deniz suyundaki iyot yağmur aracılığıyla toprağa dönüyor. Bu döngünün yavaş ve eksik gerçekleşmesi özellikle dağlık bölgelerde yetişen ürünlerin ve içme suyunun düşük miktarlarda iyot içermesine neden oluyor. Devamlı yağışlar da su ve topraktaki iyodu uzaklaştırarak yetişen sebze, meyve ve içme sularında eksikliğe yol açıyor. Ayrıca bazı yiyeceklerde bulunan guatrojenler adı verilen antitiroid bileşikler, tiroid bezine iyodun taşınmasını engelliyor. Yine lityum içeren bazı ilaçlar, mikroplar, sigara ve kimyasal maddeler de iyot eksikliğine yol açabiliyor.
İyot eksikliğinde yaygın olarak gelişen semptomlar boyunda şişlik (guatr oluşumu), cilt kuruluğu, üşüme, titreme, sürekli yorgunluk, kabızlık, kolesterol yüksekliği, kilo alma, bilinç bulanıklığı, unutkanlık, kalp ritminin yavaşlaması, bayılma, baş dönmesi, depresyon, kas gücünde azalma, saç dökülmesi ve eklem katılığı olarak sıralanabilir.
Hamilelerde fetüsün yeterince gelişememesine, düşüklere ve ölü doğumlara sebep oluyor. Çocukluk dönemindeki iyot eksikliği varlığında ise zeka gerilikleri görülme olasılığı yükseliyor. Yine iyot eksikliği sonucunda hiperaktivite, dikkat bozukluğu ve odaklanamama gibi hastalıklar ve sorunlar da meydana gelebiliyor. Yetişkinlerde iyot eksikliği başlangıçta guatr olmak üzere birçok hastalığa yol açıyor. Bunun yanında, bilişsel fonksiyonların yerine getirilebilmesinde de güçlüğe yol açıyor ki iyot eksikliği sonucunda birçok zihinsel sorunun ortaya çıktığı biliniyor. Dünyadaki önlenebilir zihinsel geriliklerin başlıca nedeni iyot eksikliği… Ayrıca iyot eksikliğinin kronikleştiği durumlarda tiroid hastalıkları ve guatrın yanı sıra tiroid kanseri görülme oranı da artıyor.
İyot eksikliğine karşı kişisel olarak alınabilecek önlemler arasında iyotlu tuz kullanımı en etkili yöntemlerden biri. İyotlu tuzun ışık, ısı ve nemden etkilenmemesi için renkli ve kapaklı bir kapta, dolap içinde ve kuru bir ortamda saklanması gerekli. Yine tuzun yemek ateşten indikten sonra veya sofrada ilave edilmesi gerekiyor.
Zihinsel gelişimin söz konusu olduğu bebeklik ve çocukluk dönemlerinde iyot eksikliğinin önüne geçebilmek adına, çocukluk döneminde iyotlu tuz tüketimine ailelerin ayrıca özen göstermesi, iyottan zengin besinlerin sık olarak tüketimine dikkat edilmesi gerekiyor. Planlı gebeliklerde en az 3 ay önceden takviyelerin başlanması uygun görülüyor. İyot eksikliklerinde takviyeler genel olarak ağızdan alınan haplar veya iyot damlaları şeklinde uygulanıyor.
Balık ve diğer deniz ürünleri gibi yüksek oranda iyot içeren yiyeceklerin yanı sıra süt, yumurta ve et gibi deniz mahsullerine göre daha az iyot içeren gıdaların tüketilmesi eksikliği önlemede etkili.
Balıklar, istiridye, karides, ıstakoz ve deniz yosunları gibi deniz ürünlerinin, mezgit ve ton balığı gibi derin tuzlu su balıklarının yanı sıra ıspanak, şalgam, pazı, kabak, sarımsak ve kuru fasulye gibi gıdaları tüketmek önemli.
Ayrıca, iyot eksikliğini tamamlamak için besinlerin taze tüketilmesi ve aşırı kaynatma veya kızartmadan kaçınılması öneriliyor.
İyot eksikliği teşhis edilen bireylerin ayrıca “guatrojen besinler” olarak da adlandırılan bir grup besini tüketmekten kaçınması gerekiyor. Bunlar arasında brokoli, karnabahar, brüksel lahanası, turp, şalgam, lahana, karalahana, ıspanak, tatlı patates, soya sütü ve soya fasulyesi gibi besinler yer alıyor.
GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024GÜNDEM
24 Kasım 2024FOTO GALERİ
24 Kasım 2024FOTO GALERİ
24 Kasım 2024FOTO GALERİ
24 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.