Son yıllarda gıda takviyeleri, sağlıklı yaşam arayışında olanlar arasında giderek yayılıyor. Sosyal medya platformlarında influencerlar tarafından reklamı yapılan bu tip ürünler için vitamin ve mineral eksikliklerini gidermekten cilt sağlığını iyileştirmeye kadar pek çok vaatte bulunuluyor. Ancak bu tanıtımlar, bilinçsiz kullanım risklerini de beraberinde getiriyor. Yanlış veya gereksiz kullanılan gıda takviyeleri vücuda fayda sağlamak bir yana, ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Sosyal medyada pazarlanan ürünlerin içeriklerinin ve etkilerinin bilimsel olarak desteklenip desteklenmediği çoğu zaman belirsiz. Uzmanlar, gıda takviyesi kullanımında mutlaka uzmanlara danışılması gerektiğinin altını çiziyor.
Özellikle çocuklar, hamileler ve kronik hastalığı olanlar için bilinçsiz kullanımın riskleri ise çok daha büyük. Peki, gıda takviyeleri nasıl kullanılmalı? Bilinçsiz kullanım nelere yol açıyor? Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nden Diyetisyen Berrin Bayraktar’la merak edilen sorulara yanıt aradık.
Influencerlar kişisel sağlık deneyimlerini paylaşarak takipçilerini belirli gıda takviyelerine yönlendirdi. İnsanlara iyi hissettirmek, daha enerjik olmak veya daha güzel bir cilde sahip olmak için takviyeler kullanmalarını tavsiye ettiler.
Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nden Diyetisyen Berrin Bayraktar
Gıda takviyesi kullanımının son yıllarda hayli arttığını söyleyen Diyetisyen Berrin Bayraktar, bunun sosyal, ekonomik, kültürel sebeplere bağlı olarak çok katmanlı bir durum olduğunu ifade ederek şöyle ifade ediyor:
“Öncelikle modern toplumlarda kalp hastalıkları, diyabet, obezite, kanser gibi hastalıkların yaygınlaşması bireylerin sağlıklarına daha fazla dikkat etmesine neden oldu. Yine özellikle 30’lu yaşlardan sonra bireyler yaşlanma sürecini daha fazla önemsemeye başladı. Pandemi sürecinde de kişiler sağlıklı olmak, enfeksiyonlara karşı korunmak için bağışıklık sistemlerini güçlendirmek istediler. C vitamini, çinko, D vitamini, probiyotik takviyeleri de bu süreçte özellikle tercih edildi.”
Yaşam tarzı değişiklikleri, çalışma hayatının yoğunluğu ve kısıtlı zamandan kaynaklı beslenme eksikliklerinin insanları besin takviyesine yönelttiğini anlatan Diyetisyen Bayraktar, “Beslenme şekilleri de bunda etkili oldu. Vegan ve vejetaryen beslenme tarzlarının sosyal medyada görülmesi, bunlara olan ilgiyi artırdı. İnsanların bu beslenme tarzına yönelmesi sonucu vitamin, mineral eksikliği doğdu ve bunların yerine besin takviyesi konulmaya başlandı” diyor.
Spor ve fitness endüstrisinin büyümesinin de bunun bir nedeni olduğunu vurguluyor Diyetisyen Bayraktar: “Kas gelişimini artırmak, vücuda enerji sağlamak, kas toparlanmasını hızlandırmak amacıyla kullanılan protein tozları, amino asitler, performans takviyelerinin kullanımı yine spor yapanlar arasında yaygınlaştı.”
Her insanın sağlık durumu, yaşam tarzı, beslenme ihtiyaçları, genetik yapısı farklı. Bir kişi için iyi gelebilecek bir takviye, başka bir kişi için iyi gelmeyebiliyor; hatta zararlı olabiliyor. Özellikle mucizevi denilen hiçbir besin takviyesi kullanılmamalı.
Gıda takviyelerine olan ilginin bu denli artışında sosyal medyanın da önemli bir rolü var. Diyetisyen Bayraktar bunun altını çizerek, “Bu platformlar kişilerin bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmasını sağladı” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Influencerlar kişisel sağlık deneyimlerini paylaşarak takipçilerini belirli gıda takviyelerine yönlendirdi. İnsanlara iyi hissettirmek, daha enerjik olmak veya daha güzel bir cilde sahip olmak için takviyeler kullanmalarını tavsiye ettiler. Bu tavsiyeler sosyal medya sayesinde çok hızlı bir şekilde yayıldı. Kullanım şekilleri hakkında sayısız içerik üretilerek gıda takviyesine olan ilgilerini artırdı. Tabii ki pazarın büyümesi, online satış kanallarının artması bu süreci hızlandıran diğer nedenler.”
Peki sosyal medyada tavsiye edilen gıda takviyelerini kullanmak doğru mu? Bu gıda takviyelerini kullanmak isteyenler nelere dikkat etmeli? Diyetisyen Bayraktar, bu noktada şunları anlatıyor:
“Sosyal medyadaki gıda takviyesi önerileri her zaman doğru, güvenilir veya herkes için uygun olmayabiliyor. Bu insanlar çok geniş kitlelere hitap ediyorlar ve bir tek ürünü anlatıyorlar. ‘Şu yaşta bunu, şu dozda kullanmalısın’ gibi spesifik bir yaklaşım uygulamaları mümkün değil. Bu takviye tavsiyeleri kişilerin deneyimlerine mi dayanıyor yoksa bilimsel verilerle mi destekleniyor? Öncelikle bunun sorgulanması gerekiyor. Bunun haricinde sosyal medyadaki öneriler pazarlama stratejisine dayalı da olabiliyor.”
Bilinçsiz kullanımın neticesinde sağlığı kaybetme riski var… “Hangi takviye olursa olsun, bunu herkes kullansın denilen takviyenin bile muhakkak bir hekime, bu konudaki bir profesyonele sorulması ve danışılması gerekiyor” vurgusu yapan Bayraktar, “Yine çok genelleştirilmiş öneriler yapılıyor. Oysaki her insanın sağlık durumu, yaşam tarzı, beslenme ihtiyaçları, genetik yapısı farklı. Bir kişi için iyi gelebilecek bir takviye, başka bir kişi için iyi gelmeyebiliyor; hatta zararlı olabiliyor. Özellikle mucizevi denilen hiçbir besin takviyesi kullanılmamalı” diye anlatıyor.
Bilinçsizce kullanılan gıda takviyeleri yarardan çok zarar veriyor. Bu zararların başında da alerjik reaksiyonlar ve sindirim sorunları geliyor. Diyetisyen Bayraktar’dan yaşanabilecek olası rahatsızlıkları öğreniyoruz:
“Bazı vitamin ve minerallerin aşırı dozda alınması toksik etkilere yol açabiliyor. Özellikle yağda çözülen A, D, E ve K vitaminleri, suyla vücuttan atılamadıkları için depolanıyorlar. Bu da böbreklerde ve karaciğerde yetmezlik yapabiliyor. D vitaminin fazlası kemiklerde veya böbreklerde kalsiyumun birikmesine sebep olabiliyor. Demir de yine aynı şekilde dozajına dikkat edilmesi gereken bir diğer mineral.
C vitamini bile suda çözünüp idrarla atılabildiği halde yüksek dozda kullanımı böbrek taşı oluşumuna sebebiyet verebiliyor. Onun haricinde antibiyotik kullanımı ile beraber yanlış probiyotik kullanımı, tedavinin etkinliğini azaltabiliyor. Yine aşırı probiyotik kullanımı bağırsaktaki floranın dengesizliğine yol açabiliyor. Bu da sindirim sorunlarını tetikliyor. Kan sulandırıcı ilaçlarla bu takviyelerin kullanımı kanama riskini artırabiliyor. Sonuç olarak gıda takviyelerinin yanlış ve gereksiz kullanımı birçok sağlık sorununa, hatta organ hasarına bile yol açabiliyor.”
Gıda takviyelerinin yalnızca belirli sağlık sorunları, beslenme eksiklikleri veya yaşam tarzı faktörleri nedeniyle kullanılması gerekiyor. Dengeli ve çeşitlendirilmiş bir diyetin genel sağlık için en önemli faktör olduğu söyleyen, Diyetisyen Bayraktar, sözlerini uyarı yaparak tamamlıyor:
“Düzenli ve dengeli beslenen bir kişinin ekstra bir vitamin, mineral kullanmasına gerek kalmayacaktır. Tabii ki bu beslenme planının da yine bir uzman tarafından belirlenmesi gerekiyor. Gıda takviyeleri dengeli bir beslenmenin yerine geçemez. Sadece eksik besin öğelerini tamamlamak veya belirli sağlık sorunlarına yönelik destek sağlamak amacıyla kullanılmalı ve muhakkak bir sağlık profesyoneli desteğiyle alınmalı.”
GÜNDEM
04 Ocak 2025GÜNDEM
04 Ocak 2025GÜNDEM
04 Ocak 2025GÜNDEM
04 Ocak 2025FOTO GALERİ
04 Ocak 2025FOTO GALERİ
04 Ocak 2025FOTO GALERİ
04 Ocak 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.