Sendika adına yazılı açıklama yapan Maviş, merkezi ihale mekanizmasından Başbakanlık bürokrasisine, Çalışma Bakanlığı’ndan yükseköğretime kadar uzanan iddiaların münferit olaylar olarak değerlendirilemeyeceğini, sorunun “Devletin siyasal atama düzeninden” kaynaklandığını iddia etti.
Söz konusu atamaların üçlü kararnamelerle yapıldığını belirten Maviş, ortaya çıkan tablonun yalnızca bireysel suçlar olarak değil, kolektif bir siyasal sorumluluk olarak ele alınması gerektiği görüşünü dile getirdi.
“2026, projelerin ve desteklerin yılı olacak”
İçeriği Görüntüle
Hükümetin yaşananlar karşısında açıklama yapmamasını ve siyasi sorumluluk üstlenmemesini eleştiren Maviş, Meclis’te gerçek bir hesaplaşma, bağımsız bir soruşturma çağrısı, kamusal bir özür ya da denetim iradesi bulunmadığını savunarak, hükümetin “Susarak geçiştirme, zaman kazanma ve süreci örtbas etme” politikası izlediğini ileri sürdü.
Başbakanın Ankara ziyaretini de eleştiren Maviş, bunun toplumun adalet beklentisinden çok, hükümetin kendi bürokrasisini koruma arayışı olarak algılandığını belirtti.
Açıklamasında yaşananların yalnızca hükümetle sınırlı olmadığını, çocukların eğitimi, kamunun onuru ve toplumun geleceğiyle doğrudan ilişkili olduğunu savunan Maviş, ülkede yaşanan sorunların giderek arttığına işaret etti.
Maviş, erken seçimin artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiği görüşünü dile getirerek, mevcut düzenle ülkenin daha fazla yönetilemeyeceğini ileri sürdü.












