Bugün Baf Direnişi’nin 60’ıncı yıldönümü.

Baf Direnişi ve direnişte şehit düşenler, Güzelyurt’ta düzenlenen törenle anıldı.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “bugün egemen bir halk olarak varlığımızı sürdürebilmemizin altında verilen soylu mücadeleler, ödenen acı bedeller ve şehitlerimiz yatıyor’ dedi. Tatar, Kıbrıs Türk halkı’nın, Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle kendisine yakışır şekilde yoluna devam ettiğini vurguladı.

Güzelyurt’taki Baf Şehitliği’nde gerçekleştirilen tören, protokol sırasına göre anıta çelenklerin konulmasıyla başladı.
Tören, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle devam etti.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Baf Türk Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Dökmen Baf Türklerinin Rum saldırıları karşısında kahramanca direndiğini ve düşmana dur dediğini belirtti.

Dökmen, Baf’ta verilen mücadelenin Kıbrıs Türkü’nün adada egemen ve özgür yaşama kararlılığının ifadesi olduğuna işaret etti.

Gazi Baf Dayanışma Derneği Temsilcisi Türkay Tokel de, 9 Mart 1964 yılında Baf’ta yaşananların şehitlerin kanı ile tarih sayfalarına yazıldığını kaydetti.

Tokel, gençlerin tarihin bu sayfalarını çok iyi okuyup devletine sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Tokel, dernek olarak başlattıkları çalışmalar çerçevesinde yeni şehitler anıtı projesinin bitme noktasına geldiğini açıkladı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, KKTC olarak bağımsız bir Türk devletine sahip olmayı ve özgürlük, güven içerisinde yaşamayı şehitlere ile verilen soylu mücadelelere borçlu olduğumuzu vurguladı.

Tatar, böyle törenlerde o günleri anmanın, nereden nereye gelindiğini hatırlamanın ve uluslararası camiaya mesaj vermenin en doğrusu olduğunu kaydetti.

“Bugün egemen bir halk olarak varlığımızı sürdürebilmemizin altında ne yatar diye soranlara verilecek en güzel cevabın, ‘ bunun altında verilen soylu mücadeleler, ödenen acı bedeller ve şehitlerimiz yatıyor’ diyen Tatar, Şehitlerin unutulmadığını ve unutulmayacağını ifade etti.

Tatar, Makarios hükümetinin , 4 Mart 1964’te BM’nin Kıbrıs Cumhuriyetini Kıbrıs’ın yegane temsilcisi olarak tanıma kararından cesaret aldığını ve Baf’ta da Kıbrıslı Türklere karşı acımasız saldırılara geçildiğini anlatarak, bu saldırılar karşısında Baf’ta verilen mücadelenin şanlı direnişimizde yerini aldığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Tatar, önümüzdeki günlerde yeniden adaya gelecek olan BM kişisel temsilcisine de Türk tarafı olarak, Kıbrıs Türkünün egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü teyit edilmeden müzakere masasına asla oturulmayacağını ifade edeceğini söyledi.

Kıbrıs Türklerinin, Annan Planına evet demesi halinde izolasyonların kaldırılacağı yönünde verilen uluslararası sözün tutulmadığına dikkati çeken Tatar, ‘hala daha her türlü spor, ticari, ekonomik ve direk uçuşlar da dahil engellemelerle karşı karşıya kalan Kıbrıs Türk halkı’nın, Anavatan Türkiye’nin desteğiyle kendisine yakışır şekilde yoluna devam ettiğini söyledi.

Kıbrıs Türkü’nün egemenliğinin teyidi olmadan müzakere masasında oturmanın hiçbir anlamı olmadığının altını çizen Tatar, bir anlaşma olacaksa 2 devletin işbirliğiyle olabileceğini ve KKTC Devletinin o anlaşmanın bir parçası olması gerektiğini Anavatan’ın da desteğiyle anlatmaya devam edeceklerini kaydetti.

KKTC’nin yaşadığı sıkıntılara rağmen, meclisi, hükümeti, bağımsız yargısı ve tüm kurum kuruluşları ile güçlenmeye devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkünü en iyi şekilde geleceğe taşımak için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Törende, şiirler de okundu.