Bu yıl 7. kez düzenlenen “Platin Global 100 Ödülleri Töreni”nde konuşan Bakan Kacır, bu yıl “Teknoloji Entegrasyonu” temasıyla ödüllerin verileceğini ifade ederek, ülkeyi uluslararası alanda başarıyla temsil eden ihracatçıların muvaffakiyetlerinin devamını diledi.

Kacır, tüm dünyada son yıllarda yaşanan salgınlar, jeopolitik gerilimler, bölgesel çatışma ortamları ve istikrarsızlıkların küresel tedarik zincirlerini kırılgan bir hale getirdiğini dile getirerek, “Uluslararası ticarette ezber edilmiş serbest ticaret kurallarının bizatihi mevcut düzenin kurucuları tarafından terk edildiğine, korumacılığın günden güne yükseldiğine şahit oluyoruz. Ülkeler bu belirsizlik ortamında sürdürülebilirliği sağlamak adına teknoloji geliştirme altyapısına ve katma değerli üretimi etkin kılacak politikalara yöneliyorlar.” diye konuştu.

Ekonomik kazanımları muhafaza edebilme ve stratejik bağımsızlık elde edebilme çabalarının, ticaret ve teknoloji savaşlarının kızışmasına sebebiyet verdiğine dikkati çeken Kacır, şunları kaydetti:

“Böylesine belirsiz bir yatırım ortamı ve uluslararası ticaretteki güçlüklere rağmen Türkiye olarak bizim üretim ve ihracat yolculuğumuz sekteye uğramadan kendi istikametinde başarıyla ilerliyor. Türk sanayisinin öncülüğünde ihracatımızı son 22 yılda 36 milyar dolardan 262 milyar dolara çıkardık. İhracatımızın dünyadaki payı yüzde 0,55’ten yüzde 1,07’ye yükseldi. Adeta bir Türkiye’nin üzerine bir Türkiye ilave ettik.

Türkiye, Çin’den sonra Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla sayıda ürünü rekabetçi şekilde, en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir. Elbette bu başarılar, bu kazanımlar asla tesadüf değil. Bu kazanımlar Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 22 yılda her alanda attığımız sağlam temellerle, güçlü ve planlı politikalarla, sağlanan siyasi ve ekonomik istikrarla beraber gerçekleşti.”

“Etkin ve verimli teşvik mekanizmasıyla büyük bir AR -GE ve inovasyon ekosistemi kurduk”

Kacır, ülkenin potansiyeline, kabiliyetlerine inanarak, taşın altına elini koyacak müteşebbislerin önünü açacak uygulamaları hayata geçirerek hedeflere ulaştıklarını belirterek, “Etkin ve verimli teşvik mekanizmasıyla büyük bir AR -GE ve inovasyon ekosistemi kurduk. Verdiğimiz desteklerle son 22 yılda yıllık AR-GE harcamalarımız 1,2 milyar dolardan 16 milyar dolara yükseldi. AR-GE personel sayımız 29 binden 291 bine çıktı.” şeklinde konuştu.

Sayıları 1600’ü aşan AR-GE ve tasarım merkezleriyle bugün Türk özel sektörünün AR-GE’ye öncülük ettiğini vurgulayan Kacır, 105 teknoparkta bugün 11 binden fazla teknoloji girişiminin inovasyon odaklı projeler yürüttüğünü söyledi.

Kacır, güçlü üretim altyapısını daha da kuvvetlendirecek, sanayinin yüksek katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm olmak üzere 3 ana sacayağı üzerinde yükselmesini sağlayacak yeni destek mekanizmalarını devreye aldıklarını aktardı.

Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programıyla yüksek teknoloji yatırımlarına AR-GE’den seri üretime uçtan uca bütüncül bir destek sunduklarını dile getiren Kacır, şu ifadeleri kullandı:

“Makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya ürünleri ve dijital dönüşüm alanlarında bugüne dek 98 milyar liralık yatırımı harekete geçirdik. Bu yıl çıktığımız Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı da yine girişimcilerimizden büyük ilgi gördü. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı’mızla dış ticaret açığımızın yüzde 85’ini oluşturan 284 ürüne yönelik yatırımlara uygun koşullarda finansman sağlıyoruz.

Merkez Bankamızın 300 milyar lira kaynak tahsis ettiği bu program kapsamında bugüne kadar yatırım büyüklüğü 239 milyar lirayı aşan 28 projenin işlemlerini tamamladık. HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı başlattık. 2030’a dek yarı iletkenlerden mobiliteye, ileri imalattan haberleşme ve uzaya, sağlık teknolojilerinden dijital ve yeşil teknolojilere 30 milyar doların üzerinde yatırımın önünü açacağız.”

“Firmalarımızın ikiz dönüşüm yatırımlarını hızlandırıyoruz”

Kacır, günün koşullarına uygun, uzun vadeli olarak sürekli güncellenen, yenilenen teşvik sistemi ve sundukları desteklerle yatırımcıların ihtiyaçlarına cevap vermeyi sürdüreceklerini bildirdi.

Firmaların rekabetçiliğini artıracak, sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı dönüşümünü destekleyecek yeni projeleri de bir bir devreye almaya devam edeceklerini söyleyen Kacır, “Bu yıl başlattığımız Yeşil ve Dijital Dönüşüm Destek Programlarıyla uzun dönemli yol haritaları kapsamında, firmalarımızın ikiz dönüşüm yatırımlarını hızlandırıyoruz. Dünya Bankası işbirliğinde yürüttüğümüz Türkiye Yeşil Sanayi Projesi ve Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi ile 700 milyon doların üzerinde finansmanı sanayicilerimize, KOBİ’lerimize ve yeşil teknoloji geliştiren girişimlere sunuyoruz.” dedi.

Kacır, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası işbirliğiyle Türkiye Sanayi Karbonsuzlaştırma Yatırım Platformu’nu tasarladıklarını belirterek, yeşil dönüşüm yatırımları için 2030’a kadar 5 milyar avro finansman sağlamak üzere uluslararası finans kuruluşlarıyla mutabakata vardıklarını bildirdi.

10 model fabrikayla sanayicileri yalın üretim ve dijital dönüşümle buluşturduklarını anlatan Kacır, firmalara sunulan dijital dönüşüm desteğini daha da güçlü kılmak adına Dijital Avrupa Programı’na katıldıklarını kaydetti.

Kacır, sanayi, KOBİ’ler ve kamu kurumlarının dijital dönüşümünde kritik rol üstlenecek Türkiye’den 5 konsorsiyumun Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri ağına dahil olduğunu ifade ederek, “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası işbirliğinde 300 milyon avro finansman desteğini de KOBİ’lerimizin geliştireceği dijital dönüşüm projelerine sunuyoruz. Teknolojinin üretimdeki dönüştürücü gücünün destekçisi, sürdürülebilir ve sürekli büyümenin öncüsü olmaya devam edeceğiz. Ülkemizin Türkiye Yüzyılı’nda büyüme ve kalkınma yolculuğunun merkezine yüksek teknolojili üretimi koymayı ve geleceği bu anlayışla inşa etmeyi sürdüreceğiz.” diye konuştu.

İş insanlarına, yatırımcılara sundukları desteklerle üretim süreçlerini inovasyon ve teknolojiyle entegre ederek küresel rekabetteki güçlü rolün daha da pekiştirileceğine değinen Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her daim sizlerle yol yürümeye, omuz omuza olmaya inşallah devam edeceğiz. Sizler, bizim alın terimizi, akıl terimizi dünyaya taşıyan elçilerimizsiniz. Ülke ekonomisine, istihdamına, üretimine, kalkınmasına sunduğunuz katkılarla nice başarı hikayeleri yazacağınıza inancımız tam. Sizlerin teknoloji ve inovasyon ekosistemine gösterdiğiniz teveccüh bizleri memnun ediyor.

Sizlerden yerli ve milli teknolojilerin kullanımını daha da güçlü şekilde öncelemenizi ve desteklemenizi bekliyoruz. Bir diğer beklentimiz de geliştirdiğiniz başarılı teknoloji çözümlerini aynı zamanda rekabetçi, pazarlanabilir ürün ve hizmetlere dönüştürerek dünya pazarlarında etkin bir aktör olmanızdır.”