Epilepsi, dünya genelinde sık görülen nörolojik bir bozukluk… Tüm yaş gruplarında aktif epilepsi oranı her bin kişide 4 ila 10 arasında. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’ini etkileyen epilepsi, Türkiye’de ise 1 milyon kadar kişide görülüyor. Yine Türkiye’de 200 bin çocukta epilepsi olduğu tahmin ediliyor.
Peki çocuklarda epilepsi nasıl seyrediyor? Kalıcı hale geliyor mu? Aileler bu süreçte nelere dikkat etmeli? Çocukluk çağında ortaya çıkan epilepsiyle ilgili merak edilenleri Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nöroloji Bilim Dalı Kliniği’nden Uzm. Dr. İsmail Hakkı Akbeyaz’la konuştuk.
Bazı çocuklarda nöbetler büyüdükçe azalıyor
“Epilepsi beyin hücrelerinin normal elektriksel aktivitesinin bir şekilde bozulması sonucu ortaya çıkan nörolojik bir bozukluk” diyen Uzm. Dr. Akbeyaz, hastalığın tekrarlayan nöbetler, yani ataklar ile seyrettiğini söylüyor.
Yeni teşhis koyulan epilepsi hastaları içerisinde sıklıkla çocukların da olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Akbeyaz sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Çocukluk çağı epilepsisi farklı nöbet tiplerini içerebiliyor. Bulguları çocukların yaşına, gelişim düzeyine ve epilepsiye neden olan etkenlere bağlı olarak farklılık gösterebiliyor.”
Bazı çocuklarda nöbetlerin büyümeyle birlikte azaldığını veya ortadan kalktığını belirten Uzm. Dr. Akbeyaz, bazı çocuklarda ise hayat boyu nöbetlerin devam edebileceğini ifade ediyor.
Hastalığı tetikleyen çok fazla faktör var
Epilepsi nöbeti sırasında hastalarda pek çok belirti gözleniyor. Vücutta ani kasılmalar, hızlı bir şekilde baş sallama, çenede kilitlenme, şuur kaybı, kısa süreliğine de olsa konuşmalara yanıt verememe ve bakışların bir noktaya kilitlenmesi bu hastalığın en önemli belirtileri arasında yer alıyor.
Çocukluk çağında görülen epilepsi, çoğu durumda tedavi edilebiliyor veya nöbetler kontrol altına alınabiliyor. Tedavi genellikle çocuğun nöbet türüne, nöbetlerin sıklığına, şiddetine ve epilepsinin altında yatan nedenlere bağlı olarak belirleniyor.
Nöbetlerle gelen epilepsiyi tetikleyen pek çok etken bulunuyor. Uzm. Dr. Akbeyaz bu faktörleri şöyle sıralıyor:
“Yüksek ateş, uyku düzeninde değişiklikler, stres ve duygusal faktörler, flaş ve parlak ışıklar, video oyunları, bazı besinler, ilaçlar ve hormonal değişiklikler…”
Kişiye özgü tedaviler umut veriyor
Peki çocuklarda görülen epilepsi tedavi edilebiliyor mu? Yanıtını Uzm. Dr. Akbeyaz’dan öğreniyoruz:
“Çocukluk çağında görülen epilepsi, çoğu durumda tedavi edilebiliyor veya nöbetler kontrol altına alınabiliyor. Tedavi genellikle çocuğun nöbet türüne, nöbetlerin sıklığına, şiddetine ve epilepsinin altında yatan nedenlere bağlı olarak belirleniyor.”
Tedavide ise genellikle birinci basamak olarak nöbet ilaçlarıyla başlanıyor. Tabii bunlar yine çocuğun yaşına ve gelişimine göre ayarlanıyor. “Aynı zamanda tedavide birden çok ilaç birlikte de kullanılabiliyor” diyen Uzm. Dr. Akbeyaz şunları anlatıyor:
“İkiden fazla ilaç ile kontrol altına alınamayan epilepsi dirençli epilepsi olarak adlandırılıyor. Dirençli epilepsi tedavisinde ketojenik diyet, epilepsi cerrahisi ve beyin pili gibi yöntemler yer alıyor. Ayrıca günümüzde moleküler genetik teknolojilerinin ilerlemesiyle birlikte kişiye özgü tedavilerdeki gelişmeler de oldukça umut veriyor.”
Erken tanı çok önemli
Epilepsiyle yaşayan sadece çocuklar değil. Madalyonun öbür yüzünde ise aileleri yer alıyor. Söz konusu bir hastalık olduğunda aileler de bazen çaresiz kalıp nasıl bir yol izlemeleri gerektiğine karar veremiyor. “Önemli olan, epilepsi tanısı konmuş bir çocuğun düzenli olarak çocuk nöroloji uzmanı tarafından takip edilmesi ve uygun tedavi planının belirlenmesi” diyen Uzm. Dr. Akbeyaz, ailelere şöyle sesleniyor:
“Erken tanı ve etkili tedavi, çocuğun yaşam kalitesini artırıyor ve nöbetlerin kontrol altına alınmasına yardımcı oluyor. Özellikle dirençli epilepsi hastalarında ailelerden çocuklarında görülen sık ve yoğun nöbetlere rağmen hastalığın tedavisinde, nöbetlerin kontrol altına alınmasında veya hastanın yaşam kalitesinin artırılmasında birçok farklı yöntem bulunduğunun bilincinde olmalarını istiyoruz. Günümüzde tanı, tedavi ve hastalığa yaklaşımlar konusundaki gelişmelerin heyecan verici olduğunu ve ailelerin hastalık seyrinde hiçbir zaman umutlarını kaybetmemelerini istiyoruz.”
GÜNDEM
25 Kasım 2024GÜNDEM
25 Kasım 2024GÜNDEM
25 Kasım 2024GÜNDEM
25 Kasım 2024FOTO GALERİ
25 Kasım 2024FOTO GALERİ
25 Kasım 2024FOTO GALERİ
25 Kasım 2024